Dua etmenin on adabı

Dua etmenin 10 adabı nelerdir? İmam Gazâlî, İhyâ’nın “Duâ Âdâbı” bahsinde şu şartlara temas etmektedir:

1- Şerefli vakitleri aramak. Duâ için belli bir zaman olmamakla birlikte belli zamanlarda duâların kabûlüne dair nass vârid olmuştur. Arefe günleri, Ramazan ayı, cuma ve kandil geceleriyle seher vakitleri bu türdendir.

2- Şerefli hâllerden faydalanmak. Oruç, cihad, yağmur yağması gibi içinde güzel hâllerin bulunduğu demler, duâ için teşvik edilen zamanlardır.

3- Kıbleye dönerek ellerini kaldırıp duâ etmek. Nitekim hadîs-i şerîfte: “Rabbiniz; kulları ellerini kaldırıp kendisinden bir şey istedikleri zaman onları boş çevirmekten hayâ eder.” buyrulmuştur. (Tirmizî, Deavât, 104; Ebû Dâvud, Vitr, 23)

4- Duâyı gizlice; yani bağırıp çağırmadan yapmak. Nitekim Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Kendinize gelin! Siz sağır olan ve burada bulunmayan birine seslenmiyorsunuz. (Bilakis her şeyi işiten, gören ve çok yakın olan Allâh’a sesleniyorsunuz.” (Buhârî, Tevhid, 9) buyurduğu gibi, Allah Teâlâ da:

“Rabbinize gönülden ve gizlice duâ edin!” (el-A’râf, 55) buyuruyor.

5- Duâda yapmacık sözlerden kaçınmak. Duâ eden kimse tekellüfsüz; tumturaklı ifadelerden çok, samimi ve ihlâslı sözlerle ve tevâzu içinde Rabbine ilticâ ederse Allah Teâlâ, bundan daha çok hoşnud olur.

6- Huşû ve hudû ile Allah’tan sakınarak ve kabûlünü umarak duâ etmek. Nitekim Allah Teâlâ, “…Onlar iyi işlere koşarlar, sevap umarak ve cezadan korkarak Bize duâ ederler.” (el-Enbiyâ, 90) buyurmaktadır.

7- Allâh’a karşı duânın kabûlü konusunda hüsn-i zan sâhibi olmak. Nitekim hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Duâ ettiğiniz zaman kabul olunacağına inanarak duâ edin. Bilmiş olunuz ki, gafletle yapılan duâları Allah kabul etmez.”(Tirmizî, Deavât, 66)

8- Duâda ısrar ve devamlılık. Peygamber Efendimiz buyurur:

“«Duâ ettim, Allah kabul etmedi.» diye acele etmedikçe, Allah sizin duânızı kabul eder.” (Buhârî, Deavât, 22)

9- Duâya, Allâh’ın adını anarak başlamak.

10- Duânın bâtınî şartlarına uymak. Duânın bâtınî şartları; tevbe, hak sahipleriyle helâlleşme ve bütün dikkatini Allâh’a teksif etmektir.

Kaynak: Merve Güleç, Şebnem Dergisi, Sayı: 165

Yazdır